11 Ocak 2011 Salı

Beni sev

beni sev
Eroini saymazsak mutluluğun doruk noktası meşhur olma duygusuymuş. Yani herkes tarafından sevilmek. Gerçekten de öyle. Çünkü en iyisinden en kötüsüne ve en salağından zekisine kadar kadar herkes fark edilmek istiyor. Ve sizi ne kadar çok insan fark ederse o kadar çok mutlu oluyorsunuz. Ama burada ciddi bir arıza var. Çünkü bu fark edilme isteği çoğu zaman arzu edilenin tam tersi sonuçlar doğuruyor.

Bunun en güzel örneğini çocuklarda görmek mümkündür. Daha doğrusu insanların zamanla geliştirdikleri ve sosyal yaşam içinde değiştirdikleri doğal davranışların en temel örneklerini çocuklarda ve maymunlarda gözlemlemek mümkün. Mesela sevilme peşinde olan bir çocuk saçma sapan şeyler yapar. Özellikle de kalabalık içinde olmayacak atraksiyonlara girişebilir. Ama tabii ki çocuk olduğu için biz bunları anlayışla karşılarız ve "Aman da ne şeker şeymiş" Falan gibi şeyler deriz. Halbusu kendini bilmez şımarık piçin tekidir. Ama çocuktur. Buraya kadar bir yanlış yok tabii. Bunlar gayet doğal. Asıl arıza vücudu büyüyen ve yaşlanan, fakat düşünsel ve zeka olarak hiç gelişmemiş insanlarda ortaya çıkıyor.

Örneğin 25 yaşın üstü bir dallamanın teki çıkıyor, kalabalık bir caddede elinde, hani şu maçlarda kullanılan sprey gibi kornalardan öttürüp duruyor. Bu arada da "Olm lan nasıl bakıyorlar lan. herkes bize bakıyor görüyon mu?" Diye yanındaki denyoya sırıtıyor. Böyleliklle de dikkat çektikleri için sevildiklerini sanıyorlar. Bu arada biri çıkıp, "Ulan mal, o kornayı götüne sokup öttürsen daha çok dikkat çekersin." De diyebilir tabii. Ama o zaman böyle pişmiş kelle gibi sırıtabilirler mi bilemiyorum.

Yani demem şu ki, çevremizde büyümüş ama olgunlaşmamış o kadar çok insan var ki. Bazen bir çocuğun bile yaptıkları tahammül sınırlarını zorlarken, bir de bu mallara katlanmak zorunda kalıyoruz. İşte kendimizi nasıl sevdirecedğimizi bilemediğimizden bütün bu saçma sapan davranışların en temelinde yatan sevilme isteğidir. Açıkcası bencil bir insanın sevilmesi pek mümkün olmadığından mı, yoksa hiç sevilmediği için sevilmek istediğinden mi bu derece rahatsız edici şeyler yapar onu tam bilemiyorum. Tek bildiğim bu insanların son derece eğitimsiz olduğu. Yani "Beni sev" diye bas bas bağırıyorlar. Ama bunu nasıl yapacaklarını bilmediklerinden kendilerini sevdirecek davranışların tam tersi bir tutum sergiliyorlar.

Bu sevgi dediğimiz şey, çoğunlukla aşk ile karıştırılan. Ve en çok yanlış anlaşılan kavramlardan biridir. İnsan sevdiğini kaybedince üzülür. Ama Freud, bu üzüntünün bencillikten kaynaklandığını söyler. Çünkü ölenin ardından üzülmek, en temelde aslında kişinin kendisi için üzülmesidir. Çünkü ölen ölmüştür ve artık onun için yapacak bir şey yoktur. Kişi "artık ben onsuz ne yaparım" diye üzülmektedir. İşte bu bağlamda bence asıl acı insanın kendi acısı değil, sevilenin çektiği acıyı hissetmektir. Gerçek sevgi budur. tabii ki bu benim fikrimdir. Bir çoğuna ters gelebilir. Zaten bu yüzden kolay kolay herkese seni seviyorum demem ben. Ve bu yüzden duygusuz hayvanın önde gideni olarak yer etmişimdir bazı gönüllerde. Ama seven insan riyakar olamaz. Olmamalıdır. Dürüst olmalıdır. sevgi dediğiniz şey romantizm ve aşk gibi kavramları her zaman içine almamalıdır. En yüce sevgi içine hiç bir yalan karışmamamış en saf sevgidir.

Çoğu zaman, "Beni seviyor musun?" Diye soran sevglinin suratına mal mal bakan insan, bu soruya "Seni dünyalar kadar seviyorum canım sevgilim" diyen riyakar sevgiliden daha çok seviyordur aslında. Çünkü en azından dürüsttür. Ama masallarla büyümüş ve yalanlarla yaşamaya alışmış insan modeli asla bunu anlayamaz ve gerçek sevgiyi asla bulamaz. Ancak böyle internet sayfalarında bir takım saçma sapan alıntı aforizmalarla olmayan sevgisini ispatlamaya çalışır.

Tabii bir de arap kültüründen oldukça yoğun etkilenmiş olmamız sebebiyle fantezi arabesk saçma sapan bir kültür yer etmiş kafamızda. "Ya benimsin ya toprağın" Lafını gerçek sevgi zanneden hasta bir zihniyete bunları anlatmak pek mümkün değil. "Henüz 3 yaşında bir kardeşim var seni ondan bile kıskanıyorum" Diyen bir insanın hissettiği duygu acaba sevgi midir? "Ay beni çok kıskanıyo çünkü seviyo" Diyen salak bir kız gerçek sevgiyi haketmekte midir? Sevgi pozitif bir duygu ise, karşısındaki insana zarar verebilir mi? Seni seviyorum diyerek ona hayatı dar eden bir duygu ve davranış gerçekten pozitif olabilir mi?

Bütün bunlara istinaden şunu söyleyebilirim ki, sevgi öğrenilen bir şeydir. Tabii ki bu ailede başlar. İşte bu yüzden sevgisiz büyüyen bir insanın büyüdüğünde sevdiğini zannettiği insana sevgi adına zarar vermesi gayet güzel mümkündür.

Leo Buscaglia'nın belkide bütün kitaplarını okumuşumdur. Şimdi aklımda kalan pek fazla bir şey yok. Ama sanırım ana fikri aldım diye düşünüyorum. Belki bu diyeceğim Leo amcanın savunduklarının tam tersi olacak ama öğretmenlerimin bir kaçı hariç Leo Buscaglia'nın kitaplarını o şerefsiz kara cahil öğretmenlerin suratlarına vura vura parçalamak isterdim. Çünkü bu kitapları okusalar da anlayamayacak insanlardı. Onlara sevgiyi öğretemem, bari hıncımı alayım düşüncesi benimkisi. Hazır yeri gelmişken saygısızca anmak isterim kendilerini. Umarım acı çekerek ölmüşlerdir.

Evet son paragraf sevgi hakkında bütün yazdıklarımın içine etti belki ama lanet olasıca metematik ve edebiyat öğretmenim geldi aklıma. Sinirlendim lan. (:

Bu arada aklıma geldi Attila İlhan'ın 3. şahıs şiirinde sevgi çok farklı bir şekilde anlatılmış. Yani sevgiliye değilde, sevgilinin sevgilisine. Onu da ekleştirmek isterim.

Gözlerim gözlerine değince
felaketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu ağlardım...

ne vakit maçkadan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgar aklımı alırdı
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım

akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldümü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
FELAKETİM OLURDU AĞLARDIM...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

T.C kanunlarına aykırı, ya da hakaret içeren yorumlar yayınlanmayacaktır. Akıllı olun!